AKDAMAR KİLİSESİ

AKDAMAR KİLİSESİ

ABONE OL
22 Ekim 2023 01:52
AKDAMAR KİLİSESİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Van Gölü’nde çeşitli büyüklüklerde dört ada ve her ada üzerinde ise farklı dönemlerde inşa edilen Hıristiyan dini yapıları yer almaktadır. Bunlar, Kuzu (Rab) Adası üzerinde Kuzu Şapeli, Adır Adası üzerinde Lim Manastırı, Çarpanak Adası üzerinde Ktouts (Ktuc) ve Akdamar Adası üzerinde Akdamar Kilisesi yer almaktadır. Akdamar Kilisesi, iç ve dış mimari süsleme bakımından gerek Van Gölü’nde yer alan adalardaki dini yapılar ve gerekse göl çevresinde bulunan diğer Hıristiyan dini yapılarına göre zengin bir yapıya sahiptir. Özellikle dış cephe yüzeylerine, yüksek ve alçak kabartma tekniğinde işlenmiş rölyefler mevsimden mevsime değişen ve günün her saatinde farklılaşan ışık gölge oyunlarına neden olan yapısıyla dikkat çekmektedir.

Akdamar Kilisesi’nin yer aldığı Akdamar Adası, Van-Tatvan Karayolu’nun 50. km.sinin güney kıyısındaki Çamur Yarımadası’ndan 4 km. açıklıkta, Van Gölü içerisinde yer almaktadır. Çeşitli yapı bölümlerinden oluşan kilisenin ana yapısı Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından 915-921 yılları arasında inşa edilmiştir. Tarihî kaynaklara göre yapılar topluluğu, kilise, saray, hizmet odaları, teraslı bahçeler ve limandan oluşmaktadır. Yapı bölümleri kral tarafından bizzat tasarlamış uygulama çalışması ise keşiş ve mimar Manuel tarafından gerçekleştirilmiştir. 1021 yılında Vaspurakan Krallığı ortadan kalkınca 1113 yılında ana yapıya çeşitli bölümler ilave edilerek bu tarihten itibaren 1895 yılına kadar bölgedeki Ermeni Katogikosluğu’nun merkezi haline gelmiştir. 12. yüzyıl sonlarında (1293) Katogikos III. Stephanus Kilise’nin güneydoğusundaki şapeli, 1296-1336 yılları asında da I. Zacharias Kilise’nin kuzeydoğusuna ki diğer şapeli inşa ettirmiştir. 1763’te ana kilisenin batısına bitişik bir Jamatun 19. yüzyılın başında ise güney kapısının önüne giriş bölümü ile çan kulesi eklenmiştir. 1918’de ada terk edilince manastır yapıların tümü işlevsiz kalmış, kilise ve diğer yapı bölümleri zaman içinde tahrip olmuştur.

KUTSAL HAÇ KİLİSESİ

Kutsal Haç Kilisesi, 12.50×16.00 metre ölçülerinde, dört yapraklı yonca formlu haç planında (tetrakonkos) düzenlenmiştir. Kilisenin ana girişini sağlayan batı kapısı iki yırtmaç niş ve yuvarlak kemerli pencereler ile hareketlendirilmiştir. Kuzey ve güney cepheleri beş kenarlı olarak dışa yansıtılmış aynı büyüklükte giriş kapıları ve pencerelerle donatılmıştır. Dört yöne doğu dışa taşıntılı haçın kolları arasına apsis formunda diyagonal mekânlar yerleştirilmiştir. Orta mekân yüksek kasnaklı kubbe, haçın kolları yarım kubbe, ara mekânlar merkezi örtü sistemine bağlı olarak çeyrek kubbeler ile örtülmüştür. Kilise dıştan ana kubbe konik külah, haçın dört yöne devam eden kolları ise iki eğimli taş kaplamalı çatı ile kapatılmıştır.

Kilise beden duvarları kesme taştan yaklaşık 1 metre kalınlığında olup iki kademeli bir platform üzerine oturtulmuştur. Duvarların dış yüzeyleri dışa taşıntılı zengin plastik figürler, iç yüzeyleri ise sıva üzerine freskler ile çeşitli konular tasvir edilerek donatılmıştır. Ana kubbenin kasnağına sekiz adet benzer mimari özeliklere sahip pencereler açılmıştır. Kilisenin iç mekânı, apsis şeklinde yuvarlatılmıştır. Apsisin yer aldığı doğu kanadı ile ana girişin olduğu batı koluna birer tonoz eklenerek haçın doğu-batı aksının uzanması sağlanmıştır. Apsisin iki yanına dikdörtgen planlı üzeri beşik tonoz ile örtülmüş pastaforium hücreleri yer almaktadır. Bu odaların doğu duvarında iki adet yuvarlak kemerli mazgal pencereler yardımı ile iç mekân aydınlatılması sağlanmıştır. Kilisenin güney iç kolu üzerinde kral mahfili inşa edilmiş, son dönemlerdeki plan değişikliğinde mahfile ait merdivenler kaldırılmıştır.

Akdamar Manastırı Kutsal Haç Kilisesi, mimari plastik süslemeleri açısından bölge ve bölge dışında, yapıldığı tarih itibariyle biricik özelliklere sahiptir. Bir saray kilisesi olması nedeniyle dini konuların yanısıra günlük yaşam, av ve saray sahnelerinin işlenmesiyle de dikkat çekmektedir. Kabartmalarda irdelenmesi gereken bir nokta da sanatsal etkileşimdir. Saray yaşantısını ve av sahnelerini canlandıran kabartmalarda Türk-İslam sanatı ve ikonografisinin etkileri, özellikle doğu cephe süslemelerinde karşımıza çıkmaktadır. Bağdaş kurmuş oturan halife figürü ile geriye dönük avına at üstünde ok atan avcı sahneleri bu etkileşimleri yansıtan en güzel örneklerdir. Akdamar Manastırı’nın diğer önemi ise, terk edilmeden önce bölgenin Katogikosluk merkezi ve bir haç yeri olmasıdır.

JAMATUN

Jamatun bölümü, Kutsal Haç Kilisesi’nin batı bölümüne bitişik olarak inşa edilmiştir. Yapıya giriş batı cephesinin ortasına yerleştirilen kapı ile sağlanmaktadır. Kare bir planda tasarlanan mekân 12.30×12.70 metre ölçülerindedir. Yaklaşık 1 metre kalınlığında olan beden duvarları kesme taş ve kaba yonu taş ile dolgu duvar tekniğinde yapılmıştır. Jamatunun iç bölümü, ortada dört payeye yaslanan sivri kemerlerin taşıdığı dokuz bölümlü bir örtü sistemi ile kapatılmıştır. İç mekânın aydınlatması için batı, kuzey ve güney duvarlarına, aynı özelliklere sahip üçer mazgal pencere açılmıştır. Payeler üzerine oturan 3.55 metre çapındaki kaburgalı ve basık orta kubbeye pandantiflerle geçilmektedir. Diğer bölümler çapraz tonoz ile örtülmüştür. Jamatun ile kilise zemini arasındaki 1.20 metrelik kot farkı nedeniyle iki ünite arasındaki geçiş beş basamaklı taş merdivenle sağlanmaktadır.iv

Jamatunlar 12. yüzyıl sonu, 13. yüzyılın başından itibaren manastır kiliselerinin batı cephelerine genellikle eklenti şeklinde yapılmaya başlanmıştır. Büyük bir salon biçiminde düzenlenen mekân kiliseye geçişi sağlamakla birlikte, içerisinde dini adamların ve soylu kişilerin gömüldüğü de bilinmektedir. Ayrıca bu bölüm hem sosyal ve dini konuların tartışıldığı toplantı alanları hem de dini ayin ve törenlerde kilise içinde yer kalmadığı zamanlarda toplanılan mekânlar olarak kullanılmıştır.v Bu değerlendirme sonucu Akdamar Adası’ndaki jamatunun da yarı dini, yarı sivil işlev üstlenmiş olduğu söylenebilir.

Kaynak: Akdamar Kilisesi Restorasyon ve Kazı Çalışmaları

Şahabettin Öztürk, Yrd. Doç. Dr., Mimarlar Odası Van Şubesi Başkanı

Hanifi Bibe, Yrd. Doç. Dr., Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü

Rafet Çavuşoğlu, Yrd. Doç. Dr., Yüzüncü Yıl Üniversites

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r